Ana içeriğe atla

Kayıtlar

EĞİTİMDEN TASARRUF OLMAZ

 Geçtiğimiz gün maliye bakanımız ülkenin ekonomik şartlarını isaret ederek aldıkları tasarruf tedbirlerini ilan etti. İlan edilen tedbirlere bakınca en büyük darbeyi eğitim camiasının aldığı görülüyor. Atama bekleyen en büyük grup olan öğretmenler tasarruf tedbirleri kapsamında üç yıl boyunca kısıtlı bir şekilde yapılacak atamalarla ciddi bir mağduriyetin içine atıldı. İnsanların yıllardır kurduğu atama hayalleri yıllarca ertelenmiş oldu. Atama bekleyen öğretmenlerin mağduriyetleri ile birlikte 68 bin olduğu söylenen öğretmen açığının daha yıllarca devam edeceği ve bu açığın kapatılması için ücretli öğretmenlik denen garabet uygulamanın devam edeceği anlaşılıyor. Tasarruf adı altında yapılacak işlemlerin en büyük mağduru yine eğitim dolayısıyla çocuklarımızın olacağı aşikar.  Fedakarlık yapılacağı zaman ilk akla gelenin eğitim olması çok can sıkıyor. Ülkemizin on yıllarına mâl olacak kararlarla eğitimin niteliği yok ediliyor. Yıllarca itibardan tasarruf olmaz diyerek ekonomiyi çıkmaza
En son yayınlar

ÖĞRETMENLER İSTERSE

Öğretmenler dün okullara gitmeyip Türkiye'nin tüm şehirlerinde meydanlara indiler ve yaşanan şiddet olaylarını protesto ettiler. Sergilenen birliktelik uzun yıllardır eğitim camiasında görmeyi arzuladığımız bir olaydı. Öğretmenler bir araya geldiğinde ne kadar büyük bir  güç olduğunu tüm ülkeye göstermiş oldu. Ayrıca yıllardır yapılacak eylemler için yapsak ne olur ne değişir diye muhalif olan meslektaşlarımıza en güzel cevabı vermiş olduk.  Girişilen bu büyük eylemin sevindirici iki tarafı vardı. Birincisi eyleme tüm yüreği ile destek veren veliler ve öğrencilerdi. Öğretmenleri için pankart hazırlayıp eylem alanlarına gelen veliler ve öğrenciler öğretmenlere çok büyük bir hediye vermiş oldu. İkinci ise eylemin yapıldığı günün akşamında hükümetin açıkladığı şiddet yasası düzenlemesiydi. Öğretmenlerin verdiği mücadelenin nasıl büyük bir ses getirdiğini tüm ülke böylece görmüş oldu.  Eğitim camiası yaşananlardan anlamalıdır ki birlik oldukları anda başaramayacakları hiçbir iş yok. Eğ

ÖĞRETMENLER MEYDANLARDA

Son yaşanan şiddet olaylarından sonra sendikalar harekete geçerek iş bırakma kararı aldı. Geç alınan bir karar olmasına rağmen umut veren bir gelişme olduğunu düşünüyorum. Eğitimin sorunları hakkında pasif eylemlerle ses getirmeye çalışan sendikaların aktif eylemlere geçmiş olması suya atılan taşın yarattığı ilk dalga olacaktır. Eğitimin sorunları ile ilgili yapılacak aktif eylemler çok daha büyük dalgaları beraberinde getircek, uzun vadede toplumsal tepkilerin oluşmasına ortam hazırlayacaktır.  Öğretmenlerin etkin eylemleri tek çözüm. Ve daha önce söylediğim gibi öğretmenleri yine öğretmenlerin azim ve  kararlılığı kurtacaktır. Başka bir seçenek imkan dahilinde değildir. 

ÖĞRETMENLER ŞİDDETE DUR DEMELİ

 Son yıllardan sürekli duyduğumuz okullardaki şiddet vakalarına bugün bir yenisi eklendi malesef. İstanbul'daki bir okulda bir kadın öğretmenimize veli olduğunu iddia eden bir yaratık canice saldırdı. Kamuoyu sürekli şiddet habarleriyle karşılaştığı için durumu kanıksamış olabilir lakin okullardaki şiddet olayları her seferinde beni dehşete düşürüyor. Öğretmene fütursuzca saldıran varlıklar sokakta karşılarına çıkan insanlara çok daha vahimlerini yapmaktan asla çekinmiyor.  Daha da üzücü olan ise öğretmenleri koruması gereken kurumların yaşanan olayları görmezden gelmesi yada önemsememesi. Öğretmenlere saldırı olduğunda olayın faillerinin en ağır cezayı alması için Meb'in gayretlerini görememek bizleri yaralıyor. İçinde bulunduğumuz durumda öğretmenler için tek çözüm birlik olup yaşanan şiddet olaylarını en en sert şekilde protesto etmekten geçiyor. Öğretmenler başkalarından çare umdukça aynı olayları yaşamaya devam edecek.  Öğretmenleri, yine öğretmenlerin azim ve kararlılığı

ÖDÜLLER

 Öncelikle herkesin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutlarım. Geçtiğimiz günlerde Milli Eğitim Bakanlığı ödüllendirilen personel listesini açıkladı. Her sene olduğu gibi açıklanan liste pek çok tartışmayı da beraberinde getirdi. Ödül verilen personelin çoğunluğunu yönetici pozisyonlarının doldurması dikkat çeken yan oldu yine. Bakanlık ödül listesi belirli bir sayı üzerinden verildiği için eğitim camiasını motive edecek bir yönü olmadığı açık. Ancak benim dikkatimi çeken başka bir durum daha var. Yıl içerisinde okullarda pek çok farklı konuda öğrencilere ödüllendirmeler yapılmak. Akademik başarı, sosyal-kültürel faaliyelerdeki başarı, spor müsabakalarında alınan dereceler gibi fazlaca konuda öğrenciler sık sık ödüllendiriliyor. Öğrencilerin motive edilmesi için güzel bir uygulama olduğunu düşünüyorum. Lakin konu öğretmenlerin ödüllendirilmesine gelince Meb yöneticilerinde aynı şevki göremiyoruz. Nedense emek veren, üreten öğretmenleri görmezden gelmeye varan bir yol tutulm

ÖĞRETMEN ATAMALARI

     Öğretmen arkadaşlarımız uzun zamandır atama sayılarının ilan edilmesini bekliyor ancak hükümette özellikle öğretmen atamaları konusunda bir ölüm sessizliği var. Nedense hiç kimse bu konuyu konuşmak istemiyor. Yusuf Tekin de bir türlü beklenen açıklamayı yapmıyor. Neden öğretmenlere çile çektiriliyor bilen yok.                 Mevcut iktidar göreve geldiği günden beri öğretmen sayısını sürekli arttırdı. Eğitim fakültelerinde okuyan öğrenci sayısını sürekli arttırdığı gibi farklı fakültelere de öğretmenlik hakkı tanıyarak sayının kontrolsüzce büyümesine sebep oldu. Ben Kpss’ye girdiğimde 230 bin kişi sınava girmişken bugün sınava giren kişi sayısı ikiye katlamış durumda. Bu sayı bile tek başına nasıl yanlış bir siyaset güdüldüğünü göstermeye yetiyor. Tamamen umut tacirliğine dayanan bir siyasetle insanlara öğretmen olma ümidi verildi ancak atamaları yapılmadı. Bugün umut tacirliğinin sonucu olarak binlerce öğretmen özel sektörde üç kuruş paraya çalışmak zorunda kalıyor. Eğer atama

SENDİKA

 Eğitim camiası iki gündür AYM’nin iptal ettiği sendika ikramiyesini tartışıyor. Yetkili sendika durumu memurların hak kaybı olarak gösterse de durumun aslında öyle olmadığını ifade etmek gerekiyor. Bazı sendikaların ısrarı ile üye sayısında yüzde ikinin altında kalan sendikaların üyelerine sendika ikramiyesi ödenmiyordu. Hakka sığmayan bu uygulamanın hizmet ettiği tek şey büyük sendikaların üye sayılarının azalmasının önüne geçmekti. Memurlar üzerinde bir tehdit olarak bu argümanı kullandılar maalesef. Buna rağmen duruşunu değiştirmeyen, ilkelerinden taviz vermeyen pek çok memur kendisini en iyi şekilde temsil edeceğine inandığı sendikalara yöneldi ve bahsi geçen ödemeden faydalanamadı. Peki, üye sayısında bu kadar önde olan sendikalarımız memurların hakkını savunmak için ne kadar mücadele etti diye sorarsak maaşlara yapılan(!) zamlara bakarak en doğru cevabı bulabiliriz. Maalesef enflasyon karşısında eriyip giden memur ve emekli maaşları hak ettiği iyileştirmeyi alamadı. Büyük send